KUTAHYA HAKKINDA

 



Kuruluşun ve Kurtuluşun Diyarı...
İlklerin Şehri...
Çini Sanatının Başkenti...
Evliyalar,Şehzadeler,Sanatkarlar ve Zeybekler Şehri...
Kaplıcalar Diyarı..
Kültür ve Sanat Şehri...

KÜTAHYA


Yerleşim tarihi yedi bin yıl önceye dayanan Kütahya, geçmişte birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır.İlimizin Geç Miyosen dönemden başlayarak Neolitik ve Kalkolitik dönem, Roma , Bizans, Selçuklu, Germiyan ve Osmanlı İmparatorluğuyla devam eden; sonsuza kadar yaşayacak olan Türkiye Cumhuriyetine kadar süregelen bir kültürel mirası vardır. Sanatsal değeri yüksek kalitede seramikleriyle ünlü Hititler, barışçı bir toplum oldukları ve sanatçıları korudukları bilinen Frigler, heykeltıraşlıklarıyla ünlü Roma ve Bizanslılar, anıtsal mimaride ileri gitmiş; edibi, şairi,mutasavvıfı bol Selçuklu, Germiyan ve Osmanlı birikimini yansıtan Kütahya,
herdönem önemli bir kültür merkezi olmuştur.




Bir rivayete göre dul bir kadının pazara getirdiği testi, tabak, vazo, sürahi, çanak ve çömlekler hem sağlam hem de zariftir. Müşterileri tarafından kapışılır.Diğer sanatçılar, "Bu kadının hüneri yaptığı topraktan olmalı" diyerek kadını takip ederler.Kadın, bugünkü Kütahya'nın bulunduğu yere gelip heybesini toprakla doldurur.Diğer esnaf, bunu görerek bölgede atölyeler açar, şehir kurulur. Şehre seramik şehri manasına gelen "SERAMORUM" denir.(M.Ö. 11)
Roma döneminde adının "KATIAEON" olduğu yazılı kaynaklarda ve sikkelerde görülmektedir.Selçuklular bu şehri fethedince şehre "KÜTAHİYE" ismini vermişlerdir.
Zaman içindebu isim KÜTAHYA halini almıştır.



Maslların babası olarak bilinene Ezop' un doğum yerinin Kütahya olduğu söylenir. 14. yy da Germiyanoğlu Beyliğinin merkezi ve şehzadelerin (Yıldırım Bayezid ve 2. Selim) valilik yaptığı kent olarak Osmanlı tahtının staj yerlerinden biridir. Ünlü seyyah Evliya Çelebi'nin de memleketi olan Kütahya, Osmanlı sarayına gelin verdiği Devlet Hatun'un sayesinde sürekli İmparatorluk himayesini görmüştür.
Kütahya'da yetişen çok sayıda bilim adamı ve sanatkar şehzadelere hocalık yapmıştır.Bu durum saray kültürünün Kütahya'da da yaşanmasını sağlamıştır.




EvliyaÇelebi seyahatnamesinde Kütahya için şunları yazmıştır:
"715'te (1315) Rum keferesinin elinden Germiyan Paşalarından Şah Yakup Lala Hazerdinar tarafından fethedilmiştir.Kalesi bir tepe üzerinde beşgen şeklindedir. Kalenin etrefı üç bin adımdır. Hendeği yoktur. Etrafı yalçın kayadır. Kalenin yetmiş kulesi, üç kapısı vardır. Doğuya bakan kapının dışında iki tarafta korkunç arslan heykelleri vardır. Diğer kapı güneye Sultanbağı tarafına bakar. Yedi bin evdir. 77 si kiremit örtülü saray vardır. Bu Kütahya şehri küçük gibi görünür ama Sultanbağı'ndan, Osman Paşa Sarayı ve Mevlevihane ve Kapan Köprüsünden ta çarşı başına kadar dörtbin adım uzunluğundadır. Derenin iki tarafı kat kat bahçeler ve konaklarla süslüdür."
  
Anket
 


Bu sayfayı nasıl buldunuz?
Çok iyi
İyi
Daha iyi olabilir
Orta
İdare eder
Kötü

(Sonucu göster)


Reklam
 

 > İŞ İLANLARI <

Haber
 
Hava Durumu
 





Açılış Sayfan Yap
 
ANA SAYFAN YAP
 
Toplam 58846 ziyaretçi (102782 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol