HISARLI AHMET KIMDIR?

ein Bild

 

Hisarlı Ahmet (İnegöllüoğlu)

1908'de Kala-i Bala denilen Kütahya ilinin çekirdeğini oluşturan Yukarı Hisar'da dünyaya gelmiş. Ayşe Hanım ile Yemenici Musa Bey'in ikinci çocuklarıdır. Çocukluğunu ve gençliğini babasının yanında geçirmiş.

Delikanlılık döneminde geçlerin evlerde toplanarak eğlendikleri ve sohbet ettikleri gezeklerde üç telli bağlama ile tanışmış.Müzik gibi uğraşların gençleri haylazlığa iteceği düşünülen o devirde babasından saklı üç kile buğdaya bir bağlama edinmiş. Dedem bunu görmüş kırmış, babam yine almışBağlaması yine kırılmış ama böyle devam ederken de babam bağlamayı öğrenmiş.

Örf ve adetlerin yaşatıldığı, görgü kurallarının ve birlikte yaşamanın pekiştirildiği gezeklerde müzik, oyun başladığında sohbet bırakılır, yeme içme durur, derlenip toparlanılır ve sessizce dinlenilir, seyredilirdi. Kurallara uymayanlara da hoş cezalar verilirdi. Zengince olana bedensel ceza verilir, uzakça bir pınardan su getirmesi istenir. Yoksul gence de mesela bir tepsi baklava alma cezası verilirdi.

Genç kızların aynı tür toplantısına da  "Kızlar içi " denir. Gençler ablalarından hayat hakkında bilgiler alır, oynayıp eğlenirlerdi.

Askerlik çağına geldiğinde koltuk altına aldığı bağlaması ile kıt'aya teslim olan babam topçu askeri olmuş. Burada klarnet çalmayı ve okuma-yazmayı öğrenmiş. Askerlik dönüşü, dedemin vefatı ailenin geçimini ona yüklemiş. Bu arada Hacer Hanım ile evlenmiş; ağabeyim Hüseyin, ablam Huriye ve ben dünyaya gelmişiz. Hisardan yeni gelişen şehre taşındık. Ekonomik durum babama meslek değişdirtti. Kahvehane açtı. Üç telli bağlama duvarda asılıdır, ünü yayılmıştır. Kahvehanesi aşıkların ve onu dinlemeye gelenlerin uğrak yeridir artık. Hevesli gençlere bile ücretsiz ders verir. Halkevleri kurulduğunda çalışmalarını burada da sürdürür.

Muzaffer Sarısözen'in daveti üzerine 1942'de ekip olarak Ankara Radyosu'na gidilmiş. Onun sazı ve sesindeki farklı üslup ve tavır nedeniyle radyoda kalması teklif edilmiş ve "Fincanın Dibi Noktalı " ile "Pembeli " türküleri derlenmiş.

Ailevi nedenlerle Radyoda kalmayan babamın kahvehanesi Aşık Veysel, Aşık Davut Sulari gibi gezginci ozanların ve radyo sanatçılarının uğrak yeri olmuş. Bir konser için gelen Nida Tüfekçi, Yücel Paşmakçı; ondaki değişik saz tavrını ve okuyuşundaki kendine has hançereyi fark etmişler. Benim yüksek öğrenim için İstanbul'da olmamın ve halk müziği çalışmamın da babamdaki tüm yöre türkülerinin TRT repartuarına kazandırılmasında katkısı olmuştur. Türküler hemen hayata geçirilmiştir. Bu arada ibadetini de bırakmayan babam "Hacı " olduktan sonra "Elini eteğini çek bu işlerden " diyenlere ; "Ben sazımla Rabbime sizden daha yakınım " derdi. Kendimi bildiğimden beri babam alkollü içki kullanmamıştır. Sigarayı da bırakan babam nefesinin güçlü oluşu sayesinde, türkü söylediğinde sesinin civar köylerden bile duyulduğunu söyler, bununla övünürdü. 

Halk destanlarını ezbere bilirdi. Türkülerin kaybolması ve yozlaşması endişesiyle bunları bir kitapta toplama arzusunu ne yazık ki sağlığında yerine getiremedi. Bu arzusunu ben ve torunu İsmail Pektaş, 1995 yılında "Hisarlı Ahmet Yorumuyla Kütahya Türküleri " adlı kitabı Güral Porselen'in sponsorluğunda yayımlayarak gerçekleştirebildik. Hisarlı Ahmet 4 Ocak 1984'te vefat etmiştir.

 

  

Anket
 


Bu sayfayı nasıl buldunuz?
Çok iyi
İyi
Daha iyi olabilir
Orta
İdare eder
Kötü

(Sonucu göster)


Reklam
 

 > İŞ İLANLARI <

Haber
 
Hava Durumu
 





Açılış Sayfan Yap
 
ANA SAYFAN YAP
 
Toplam 58838 ziyaretçi (102771 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol